a

Yazık değil mi?

Mehmet YAZICI
Bu memleketi ejderhalar yemedi!
Bütün zenginliklerini,
Cumhuriyetin bütün birikimlerini haramiler satıp talan etmedi mi?
Şimdi de geleceğimizi ipotek altına alıyorlar!
Gençlerimizi göz göre göre ölüme sürüklüyorlar!
Üniversite mezunu binlerce genç işsiz! Dahası umutsuz…
KYK Yurdundan kendini atarak canına kıyan,
Samsunlu Doğuş Can bunlardan biri…
Sadece Doğuş Can değil ki!
Atanamayan öğretmeler tamamen çaresiz…
Üstelik mülakattan, torpilden yakınan öğretmen adaylarına şimdi bir darbe daha vurdular!
Sözde mülakat kaldırdılar!
Ama bakın mülakatın yerine ne geldi!
Daha beteri!
***
Diyelim ki üniversiteyi bitirdiniz…
4 yıl okuduktan sonra mezun oldunuz,
İşe girmek için önce KPSS sınavına giriyorsunuz…
Yetmedi!
Diyelim ki puanı da tutturdunuz, ama mezun olduktan sonra 2 yıl daha Öğretmen Akademisinde okuyup oradan da mezun olacaksınız!
Diyelim ki bu iki yıl içinde tek bir dersten kaldınız,
Hoop! En başa dönüyorsunuz! Dalga geçer gibi!
Nasıl? Böyle iyi mi?
***
Yeniden KPSS sınavına girip Öğretmen Akademisi’ne yeniden başlayacaksınız!
Yani üniversitenin verdiği eğitimi bir kez daha veriyorsunuz! Olacak iş mi?
Üniversitenin hocalarına, o hocaların verdiği eğitime güvenmiyor musunuz?
***
Ekonomik kriz aşılır, sorunlar çözülür!
Daha çok çalışılır, borçlar ödenir!
Hırsızlar yakalanır, hortumlar kesilir!
Bu soygun makineleri devletleştirilir…
Bir şekilde ekonomik sorunlar çözülür!
Ama asla çözülemeyecek şeyler var!
Bunlar, ülkenin her şeyini çaldıkları gibi…
Gençlerin umutlarını da çaldılar!
***
Bu durum ekonomik çöküşten çok daha önemli!
Geleceğe dair bir beklentisi kalmadı artık gençlerin!
Onları hayata bağlayacak ne var?
Farkında değil misiniz?
Bu ülkede Doğuş Can’lar ölüyor!
Bu sese kulak verin!
Sistemin kurbanı Doğuş Can’a, işe girmek için girdiği mülakatta,
“Hangi takımı tutuyorsun” diye sordular!
İşe girme hayaliyle mülakata giren Doğuş Can,
Size ne yanıt versin?
***
İşte bana aşağıdaki satırları yazan o gençlerden biri…
“Umarım Doğuş Canlar çoğalmaz!” diye bitiriyor yazısını…
Ürpermemek elde değil ki…
Ve şöyle diyor iletisinde…
“Merhaba
Ben ismimi vermek istemiyorum ama sebebini de söyleyeyim benim gibi düşünen benim gibi bu anlatacağım şeyleri yaşayan çok insan olduğunu düşündüğüm için söylemeyeceğimi belirteyim.
Ya da belki bir şeyleri özgürce ifade etmekten korktuğumuz için de olabilir.
Her neyse sizi sıkmayayım…
Size biraz hikayemden söz etmek istiyorum.
Çünkü içime attıklarım beni tüm sosyal hayatımdan ve umutlarımdan kopardı…
Ben lise 12. Sınıfa kadar hep okul birincilikleriyle bu aşamaya gelmiş bir gencim…
Yanlış anlamayın, hiçbir zaman herkesin başarı diye nitelendirdiği şeyleri başarınca kendimi başarılı olarak gören biri değilim!
Kendimi 80 yaşında gibi hissetsem de evet! 20 yaşındayım…
Bugüne kadar her dönem okulları hep birincilikle bitirdim…
Ve onca umutlarla matematik öğretmenliği bölümünü kazandım…
İnsan hayatta bir şeylere tutunmak ister ya, hatta yeni doğmuş bir bebek bile fıtratı gereği güvende hissetmek için, mutlu hissetmek için filan hemen bir elleriyle annesinin, babasının, doktorun parmağını sıkar ya!
Ben de hayatım boyunca hep ideallerimin parmağını sıktım! Onlarla bu hayata tutundum…
Affedersiniz ama bu üniversiteyi kazanmak için köpek gibi de çalıştım.
Öğretmenlerimin hepsi buna şahittir…
Hayatımda tek çıkış noktamın okumak olduğunu düşündüğüm için bunları yaptım.
Üniversiteye geldim ve burada da gayet iyi çalışıyorum, emek veriyorum. Başarılı bir öğrenciyim…x
Büyük umutlarla başladığım bölümle ilgili bir hafta kadar önce yeni bir yasa çıkardılar…
Yasa diyor ki,
Siz dört yıl eğitim fakültesini okuyacaksınız.
Oradan mezun olunca öğretmen değil, öğretmen adayı olacaksınız.
Sonra KPSS’ye gireceksiniz.
Çok yüksek puan alsanız bile yine öğretmen adayısınız. (Lütfen bu detayı kaçırmayın)
KPSS’den sonra Akademiye başvuracaksınız.
Elbette torpil filan yok ama sizi birileri layık görürse akademiye alınacaksınız!
Bir buçuk 2 yıl daha bu akademide öğrenim göreceksiniz.
Artı, hiçbir dersten de kalmayacaksınız!
Kalırsanız baştan aynı süreci tekrarlarsınız!
Yani yeni baştan öğretmen adayı olarak yine KPSS’ye hazırlanacaksınız…
Yani bize diyorlar ki,
“Siz o kadar sene emek verin, okuyun.
Ama biz sizi öğretmen olarak atamayacağız!
Boşuna umutlanmayın!”
Canına kıyan Doğuş Can’a mülakatta sorulan “Hangi takımı tutuyorsun” sorusu gibi!
Kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlayamazsınız…
Ne kadar hayattan koptuğumu bilemezsiniz!
Çünkü ne şartlarda okuduğumu ben biliyorum…
Bu şartlar, hem maddi, hem manevi anlamda bizim için çok zor!.
Anlayabiliyor musunuz?
Anlayamazsınız!
***
Madem 4 yıllık okulu iki yıl daha uzatacaktınız,
Biz üniversite tercihimizi yapmadan açıklasaydınız!
Biz de başka bir bölümü tercih ederdik!
Ben isteseydim TIP bölümünü bile kazanırdım…
Hayalim öğretmen olmaktı, o yüzden bu bölümü seçtim!
4-5 arkadaşımız yeni çıkan bu yasa yüzünden okulunu bıraktı.
Öğrenimini donduran arkadaşlarımız var!
Yazıktır, günahtır!
***
Ayrıca, Devletin verdiği, (çok teşekkür ediyorum en azından veriyor!)
2000 TL ile ayın sonunu getirmeye çalışıyoruz!
Tasarruf tedbirlerinden kasıt bu olsa gerek!
Bu şekilde mi iki yıl daha okuyacağız!
***
Biz sadece öğretmen olmak istemiştik!
Ayrıca sizin testleriniz bizim öğretmenliğimizin yeterliliğini sorgulayacak kudrette de değil!
Keza o kudrette olsaydı hak edenler bir yerlere gelirdi!
Dayıları, amcaları, partili yandaşları olanlar değil!
***
Doğuş Can haberini okudum…
Sözün bittiği yer diye herkes yorum yapmış!
Hayır! Buna katılmıyorum!
Doğuş Can’ın intiharı bence sözün bittiği yer değil, “Sözün bitirildiği yerdir!”
Bizi bu kadar umutsuzluğa sürükleyenlerin bilmiyorum içi rahat mı?
Belki de biz gençleri, çıkardıkları bu aptal yasalarla bunalıma sokanlar halimize kıs kıs gülüyordur, kim bilir?
Hangi halimize biliyor musunuz?
İki gün önce yaşadım bunu…
Almam gereken yardımcı bir ders kitabı vardı. Gittim aldım.
Tam 900 lira tuttu…
Para vermemi bekleyen kasiyerin önünde dondum kaldım!
Çünkü bursum 2000 liraydı ve kitabı aldıktan sonra geriye 1100 TL kalıyordu!
İyi de o parayla ay sonunu nasıl getirecektim?
Ne halde olduğumuzu siz anlayın!
***
Biz, öğretmen olmak umuduyla bu zorlukları çekmeye razıydık…
Kalan umutlarımızı da çıkardığınız bu yasayla çaldınız…
Tüm ideallerimizi, umutlarımızı elimizden aldınız…
Bize sebep olanların hiçbirine hakkımız helal değildir…
Bilesiniz!
Umarım Doğuş Canlar çoğalmaz!”
***

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Osmangazi Gösteri ve Nikah evi açılışı gerçekleşti

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0

timbir - birlik haber ajansi