Mehmet YAZICI
Söz verdim…
Güya haftada iki gün yazacaktım…
Ancak her zaman papaz pilav yemiyor!
Bu da boyacı küpü değil ki sokup çıkarayım!
Öyle “Haa!” deyince de olmuyor!
Moral ve motivasyon, ayrıca zaman da lazım!
***
Memlekette olup bitenler inanılır gibi değil…
Biliyorum, farkındayım!
Bunları yazmak isterim elbette…
Ama bunları yazsam başım derde girecek!
Neme gerek!
Hakkımda açılan dava sayısı 400’ü geçti!
Millet hayatından memnun, bana ne?
İyisi mi etliye sütlüye hiç karışmayayım!
***
“Mahalle yanarken or.spu saçını tarar”
Öyle derler!
Ben de size iyilikten, güzellikten,
Fasulyenin faydalarından!
A Haber’de izlediklerinizden mi anlatayım!
(A Haber çalışanları arkadaşımız! Emekçileri karıştırmayın!)
***
Her neyse!
Gelelim yol hikayemize…
“Etik Gazetecilik” üzerine,
Mensubu olmaktan onur duyduğum Basın Konseyi’nin başını çektiği,
Avrupa Birliğinin desteklediği projeyle ilgili
TİMEF’in organize ettiği ‘Dijital Gazetecilik Eğitici Eğitimi’ne katılmak üzere,
Birkaç günlüğüne Van’daydım!
Malum etkinlik nedeniyle Ankara’dan iki güzel dostla birlikte Van’a doğru yola çıktık…
Kayseri’den aldığımız Davut Güleç abimiz eşliğinde, şarkılar-türküler…
Yol harika, sohbet güzel…
***
Fetih Coşkunsu etkinlik için ta Belçika’dan gelmiş.
Kendisi araç sürücümüz…
Yani, “Arabası kendinden şoför!”
Gerçi dönerken sattı bizi!
Uçakla gelmek zorunda kaldık!
Alacağı olsun! Önemli değil!
***
Fetih Coşkunsu’nun kaç parmağı var bilmiyorum ama her parmağında bir marifet olduğu kesin…
Profesyonel ses sanatçısı gibi…
Ziyadesiyle yararlanmış Avrupa’nın nimetlerinden!
Şarkılar türküler, ses kasetleri, CD’ler…
Hepsi stüdyo çekimi, profesyonel!
***
Bütün anılarımızı kaydeden değerlimiz!
Fotoğraf ve Video mühendisimiz!
Mustafa Alyaz da bizim ekipten…
Ankara’dan birlikte yola çıktık…
Davut Güleç hocamızı da Kayseri’de evden aldık…
Gelmişken kapıdan girmeden olmazdı…
Girdik ki sürpriz bir masa bizi karşıladı…
Yediğimi resmeden, anlatan, paylaşan biri değilim…
Ama bunu yazmasam olmazdı!
Müzeyyen ablanın hazırladığı mükellef sofrada ana yemek Kayseri mantısı…
Anlatmakla olmaz tabi, tadına da bakmak lazım…
Biz gerçekleri bilmiyormuşuz!
Aslında mantı yemiyormuşuz!
Orada öğrendik bunu!
Ayrıca Kayseri mantısı kekik ve sumak konmadan yenmezdi!
Biz bugüne kadar ne yiyorduk peki?
Artık mantı konusunda yarı uzman sayılırız!
***
Ankara’dan Van’a giderken…
Muş’tan geçiyoruz…
Yolda binlerce araç, olağanüstü bir durum var, belli!
Havai fişeklerle, yol kenarında sevgi gösterileriyle karşıladılar bizi…
Aracı kullanan Fetih Coşkunsu dedi ki,
“Yahu kim söyledi bizim geleceğimizi?”
***
Meğer konunun bizimle alakası yokmuş?
Muşspor, yıllar sonra ilk kez 2. Lige çıkmış…
Adamlar sevinmekte haklı…
Biz niye üzerimize alındık ki?
***
Spor barıştır, dostluktur, kardeşliktir!
Yani, öyle olsa ne iyi olurdu!
Bunun böyle olmadığını bir gün sonra Elazığ-Van maçında gördük!
***
Muş’un şampiyonluğundan bir gün sonra…
Elazığ’la Van süper lige çıkmak için play-off maçı oynuyor…
İlk maç Van’da 4-1 bitmiş… İkinci maç Elazığ’da…
Vanspor için 3 gollük fark büyük avantaj…
Ama son maç Elazığ’da ya…
Bu maç olaysız bitmez!…
***
Elazığ’dan geçerken Elazığ Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Mustafa Doğan’ı aradım…
Detayları anlattı… O maçın olaysız geçmesi mümkün değildi…
Ve maçın ikinci yarısı yan hakemin başına gelen bir cisimle yaralanması üzerine maç iptal edildi…
Devamını biliyorsunuz…
***
Van’daki etkinlik nedeniyle,
Bizimle birlikte,
Yurdun dört bir yanından gelen yetkin gazetecilerle,
Uçak, araba, tren, olmadı yayan…
Suriyeliler, Iraklılar, Afganlılar Türkiye’ye nasıl girdiyse!
Koştur koştur Van’a girdik…
Abartmayalım! Enikonu 21 kişiydik!
Van’dan katılan gazeteci arkadaşlarla sayımız 50’yi buldu…
Eğitime katılan herkes çok mutluydu!
***
Bursa’dan Kemal Uysal,
Çanakkale’den Vedat Sezer,
Zonguldak’tan Doğan-Ülkü Gönüllü,
Ordu’dan Bahtiyar Kahveci ve eşi!
Gaziantep’ten Hanifi Kılıç,
Adana Ceyhan’dan Şahin Özer, Ceyhun Özer,
Yalova’dan Bayburtlu hemşerim Macit Gürbüz,
Diyarbakır’dan Mehmet Dalgıç,
İsim isim saymakla bitmez…
***
Beş yıldızlı Van Elit World Otel’de her şey harika…
Otelin müdürü Samsun’dan geldiğimi öğrenince tanıştık…
Meğer Samsun Atakum’da da Elit World Otel’in şubesi var…
***
Van çok özel bir yer!
Çünkü Van özel olmasa idi,
81 il dururken,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Van Ahlat’ta saray yaptırmaz idi!
Buradan bile tüme varmak mümkün!
Yoksa tümden gelim miydi?
***
Kısacası Van’da bin atlı çocuklar gibi şendik!
Ama kimseyi yenemedik!
Zaten öyle bir niyetimiz de yoktu!
Son güne kadar ne genel Başkan Şakir Gürel tavla için bir teklifte bulundu…
Ne de Sultan Tapdık işleri organize etmekten başını kaldırabildi!
Gündüz eğitim bittikten sonra durum stabildi!
Anlayacağınız, ben hariç, akşamları sürekli okey oynadılar!
Sadece son gece, uçağı kaçırmayalım diye dümenden tavlada yenildim!
Hepsi bu!
***
Van Elit World Otel’de gerçekleştirilen,
3 gün süren “Dijital Gazetecilik Eğitici Eğitimi”,
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ayşe Elif Emre Kaya,
Doç. Dr. Bahar Kayıhan ve Dr. Feyyaz Fırat tarafından bizlere verildi…
Van’daki amaç değerli hocalarımızdan gerekli eğitimi almaktı…
Sonra Van’ı görmek ve Vanlıları tanımaktı!
***
Artık “Van” denilince benim aklıma gelen ilk insan,
Sevgili dostumuz Rıdvan Can…
Adam gibi adam…
Bir de sloganı var Rıdvan Can’ın,
Diyor ki;
“Ata kibirli binen eve yürüyerek döner”
İşte budur! Şeytanın en sevdiği günahtır kibir!
Sen ata hava at, kibir yap, sonra üzerine bin!
Ee! Daha ne bekliyorsun o attan!
Tıpış tıpış eve kadar yürürsün!
***
Van malum,
Belediye sizlere ömür!
Birçok ilimiz gibi Van’ın başında da bir kayyum var!
Seçilmiş belediye başkanları iyi yönetemiyor!
Peki! Van’a Kayyum olarak atanan isim kim?
Zamanında Samsun Vezirköprü’de kaymakamlık yapmış…
Vali Ozan Balcı…
Van’daki paylaşımlarımı görünce sevgili gazeteci dostumuz Mihriban Koçaker yazdı…
“Vali Ozan Balcı eski Samsun Kaymakamlarından.
Tokat Valimizdi. Gidersen selamımı iletirsiniz” demişti…
Gittik mi? Gidemedik tabi!
***
Ama Van Ticaret ve Sanayi Odasına gittik…
Kalabalık bir ekibiz…
Vanlılar müthiş…
“Doğuya gel insanlık gör” demişler…
Ya da dememişler, ben uydurdum şimdi!
Bir kent ve bir kentin insanları bu kadar mı cana yakın olur…
Hepimiz Van’ı çok sevdik, çok!
***
Bu arada Van TSO, Guennes Rekorlar Kitabına da girmeyi başarmış!
Darısı bizimkilerin başına…
Van TSO Başkanı Necdet Takva…
Tipik Vanlı, Müthiş biri…
Geçmişini bilmem ama Van için büyük şans…
Hatta ayaküstü Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı teklif ettim kendisine…
Neden bilemedim ama “Allah muhafaza” dedi bana!
Bence Bakanlık bile yakışırdı Sayın Takva’ya…
***
Necdet Takva,
Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nun komisyonlardan arkadaşı çıktı…
Samsun’a, Samsunlulara selam söyledi…
Üzerimde kalmasın…
***
Sayın Takva’ya bir de önerim oldu!
“Bu güzellikler saklı kalmasın. Karadenizliler de görsün” dedim…
Derken anlaştık!
Samsun’daki gazeteci arkadaşları Van’a götürüyoruz…
Van’daki gazeteci dostları da Samsun’da ağırlayıp kültür teatisinde bulunacağız…
Birbirimizi daha iyi tanıyacağız…
Belki her iki ilin ticaret, sanayi ve turizm yatırımlarının gelişmesine de katkısı olur!
Kim bilir?
İşte örneği:
Van Elit World Otel’in sahibi Vanlı bir işadamı…
Samsun Atakum’da 5 yıldızlı otel açmış, yatırım yapmış…
Böyle örnekleri çoğaltmak mümkün…
***
Her neyse…
Bu yol hikayesi burada bitmez…
Kuzey Kıbrıs’ta Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) var…
Yıllar önce davet ettiler…
Dört gazeteci arkadaş gittik…
Ahmet Çağdaş Çatoğlu, İlyas Gün’le birlikte…
3 gün Kıbrıs’ta kaldık…
Döndükten sonra 6 ay Kıbrıs’ı yazdım…
Hala yazamadıklarım var!..
Van hikayemiz ne kadar sürer bakalım!…
Fırsat buldukça yazarım!
***
Kendinize iyi bakın…
Memleket meselelerine kafayı takmayın!
Verem olursunuz!
***
1
Şişli Belediyesi’nden çevre dayanışması
4973 kez okundu
2
Atakum’da yolu ihlal eden metruk yapı yıkıldı
4230 kez okundu
3
Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri Ata Sahne’de buluşuyor
3627 kez okundu
4
Başkan Türkel Atakum’un ilk kent lokantasını hizmete açtı
2789 kez okundu
5
Samsun Büyükşehir’den sinema nostaljisi!
2494 kez okundu