Mehmet YAZICI
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda
Millet ittifakı kazanmaya çok yakındı…
Bunu başaramayınca ikincide havlu attılar zaten!
İkinci tur için umutları kalmadı!
Çünkü, neresinden bakılırsa bakılsın adil bir seçim olmayacaktı!
Zaten heyecan da kalmamıştı!
Kaldı ki, böyle batık bir ekonominin faturasını niye onlar ödesin ki?
Kim yiyip içtiyse faturayı da onun ödemesi gerekmez mi?
***
Her neyse…
Bugün okuduğum ve ziyadesiyle ilgimi çeken bir makaleden bazı bölümler paylaşacağım…
Semra Kosovalı ilginç bir isim…
Kitapları da var, merak edenler alsın okusun!
“Seçim sonucu ve gelecek” başlıklı yazısında şunları söylüyor;
“Erdoğan’ın %52 alması kazandığı anlamına gelmez.
Türk Devletinin böyle karar verdiği anlamına gelir ve siyaseti bilenler için bu açık bir işarettir.
Türkiye’de siyaseti bilenlerin sayısı çok azdır.
Herkes şovenisttir, siyasetçi olduğunu zanneden artistlerdir.
Siyaseti iyi bilenler de işaretleri okur, hazırlanır ve bekler.
%52 ne anlama gelir açıklayayım;
Sinan Oğan’ın %5 oyu nerede kaldı, onlar da eklenseydi zaten Erdoğan açık ara fark atacaktı.
Onca vatandaşlık almış yabancıya ve Sinan Oğan’ın oylarına rağmen %52 alması Türk aklının aktif rolünü gösterir.
Bundan sonra neler mi olacak?
Öncelikle Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler üzülmemeli bence.
Çünkü batmış ekonominin faturası, kazansaydı yüzyıl sırtına kambur olacaktı.
Kıbrıs Barış Harekâtında Türkiye’ye uygulanan ambargolar nedeniyle gaz ve yağ kuyruğuna giren halk, onlarca yıldır bunu iktidarda olan partiye bağladı.
Siyasette bir taraf bu söylem üzerinden yıllarca oy kazandı.
Benim saf halkım işin aslını anlatanlara kulağını tıkadı.
Ekonomik olarak öyle zor günlere doğru koşuyoruz ki, Kılıçdaroğlu kazansaydı, ekonomi O’nun yüzünden batmış olacaktı ve yapılacak ilk seçimde Erdoğan yaşarsa açık ara farkla kazanırdı.
…
Gelelim Erdoğan’a…
Ömrü ne kadar vefa eder, BİLİNMEZ!
Türk Devlet yapısı, kendisine başkanlık eden eskiden Han, şimdi Cumhurbaşkanı olan kişiyi eğer kayda değer işler yapmışsa onu koltuğundan ayırmadan ömrünü tamamlatır.
Seveni var sevmeyeni var Erdoğan’ın ama onu seçimi kaybettirerek kenara çekmezler.
“İşin bitti seçimi kaybettin kenara çekil” demezler.
Bunu nasıl isterseniz öyle yorumlayın…
AKP ideoloji partisi değildir, kişi partisidir ve temel direği Erdoğan’dır.
Erdoğan’ın ardından taht kavgaları hızla başlayacağı için parti en az üçe bölünür ve zamanla silinir gider.
Kısaca Türk Devlet yapısını ve siyaseti iyi bilenler % 52’nin mesajını çoktan çözmüştür bile ve bundan sonra Erdoğan için de kolay olmayacaktır.
Türkiye, yeni liderine hazırlanmaktadır.
Bu genç lider kimdir, nerededir bilinmez, vakti geldiğinde GÖKLERDEN GELEN BİR EMİRLE görevinin başına geçer.
…
***
Ak Partili Egemen Bağış’ın “Bakara makara” diye alay ettiği ayetle bir örnek vereyim de içinde gizli olan mesajı bilenler alsın;
“Olur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız,
hâlbuki hakkınızda o bir hayırdır.
Ve olur ki bir şeyi seversiniz,
hâlbuki hakkınızda o bir şerdir.
Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216)
***
Her şeyi de açık açık yazamıyorum ki, ancak bu kadar anlatabildim.
Sevinenler çok sevinmesin, üzülenler de çok üzülmesin, beklesin…
Türk Devleti İlelebet Payidar Kalacaktır.
Bu da böyle bilinsin…”
***
Başkan Sarıcaoğlu Adnan Menderes ve arkadaşlarını andı